İki gündür ABD Başkanı Trump’ın talimatıyla Amerikan Hazine Bakanlığının Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ABD’deki mal varlıklarına el koyma kararını konuşuyoruz. İki bakan da açıkladı bu ülkede tek kuruş paramız ve malımız yok diye. Gözüken o ki ABD ve Türkiye arasındaki kriz giderek derinleşecek.
Buradan ben itidal ve sağduyu çağrısı yapıyorum. Bazı sözde milli ve Avrasyacı güçler ülkemizi ve Sayın Erdoğan’ı zora sokmak istiyorlar. Madem bizler Erdoğan’ı seçimle yenemiyoruz. ABD gelsin Erdoğan’ı ve ülkemizi cezalandırsın diyorlar. Bu gayri milli tutum içinde olanlar sözde ABD’ye ders verelim diyorlar. Hükümetin ve Erdoğan’ın basireti ile dalga geçiyorlar. Cumhurbaşkanımız açıkladı: “Bizler hiçbir zaman dikleşmeyeceğiz. Dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz.”
Şahsi kanaatim ABD ile diyalog süreci iyi yürütülmelidir. Akıl ve sağduyu öne çıkmalıdır. Birileri çıkmış İncirlik Üssü kapatılsın, burası millet bahçesi yapılsın diyor. Birileri ABD elçiliği kapatılsın diyor. Kimileri NATO’dan çıkalım diyor. Bu aralar muhalefet partilerinden bazıları, yine bazı gazeteciler ABD’yi dövün diyorlar. Şaka mı bu söyledikleriniz.
Türkiye ile ABD arasını açarak ülkemize fatura kesilsin istiyorsunuz. Elbette ABD ile hesaplaşacağımız günler gelecektir. Ama önce ekonomik alanda güçlü olmanız gerekir. Milli sanayi ve üretim yapmanız gerekir. Ondan sonra posta koyarsınız. Ülkemiz bağımsız ve güçlü bir devlettir. Kendi hukukunu korur ancak bunu sağduyu içinde yapmalıdır.
ABD ile yaşanan kriz sadece bir papaz krizi değildir. Öncelikle sorun ülkemizin kendi savunma sanayiini kurma çabasıdır. Ülke olarak bizler İHA’lar ve SİHA’lar konusunda üretim yapıyoruz. ABD ve İsrail’den almıyoruz. Rusya ile yaptığımız S-400 anlaşması ABD’nin asıl tepki nedenidir. Ülkemiz savunma sanayiinde başka alternatiflere yöneldi.