Din istismarının tarihi, dinler tarihi kadar eskidir. Dinler öteden beri siyasete alet edildi. Ortaçağ’da Avrupa’da Katolik Kilisesi dini kullanarak toplumsal ve siyasal yapı üzerinde baskı kurdu. İslam dünyasında Dört Halife döneminin sonlarında başlayan din istismarı, Emeviler döneminde artarak devam etti. Kendilerini “Allah’ın yeryüzündeki gölgesi” diye adlandıran krallar, sultanlar, halifeler Doğu’da ve Batı’da meşruiyetlerini hep dine dayandırdılar. Cumhuriyetimizin en önemli sorunlarından biri de dinin siyasete alet edilmesi oldu.
İLK MUHALEFET PARTİSİNİN DİN VURGUSU
17 Kasım 1924’te Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruldu. Parti programının 6. maddesinde “Parti, dinsel düşünce ve inançlara saygılıdır” deniliyordu. Partinin bu “din vurgusu” devrim karşıtı gerici ve bölücü çevreleri hareketlendirdi. Nitekim üç ay kadar sonra, 13 Şubat 1925’te “gerici-bölücü” Şeyh Sait İsyanı çıktı. Belli ki yeni partinin “din vurgusu”, Şeyh Sait’i cesaretlendirmişti. 3 Haziran 1925’te -irticayı yüreklendiren-...