Türk milleti, yüz yıl önce bugün, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde “Ya istiklal ya ölüm” parolasıyla Anadolu’da bir varlık yokluk kavgasına girişti. 22 gün 22 gece süren bu büyük kavganın adı Sakarya Meydan Muharebesi’ydi. 100. yılında bugün, “vatan kurtaran zafer” Sakarya’yı anlatacağım.
SAVAŞ VE STRATEJİ
10 Temmuz 1921’de Yunan ordusunun büyük taarruzu Kütahya-Eskişehir Muharebeleri başladı. 13 Temmuz’da Afyon ve Bilecik Yunanlarca işgal edildi. 15 Temmuz’da Kütahya önünde şiddetli çarpışmalar oldu. Aynı gün kahraman yarbay Nazım Bey şehit oldu. Cephe yarıldı.
Atatürk, 18 Temmuz’da, Eskişehir’de Karacahisar Karargâhı’nda Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’yla görüştü. “Ordunun Sakarya’nın doğusuna çekilmesini” istedi. Böylece hem ordunun erimesini önleyecek, hem Yunan ordularını Anadolu içlerine çekecek, hem de zaman kazanacaktı. Atatürk, geri çekilme kararıyla Eskişehir’in düşmana bırakılmasının yaratacağı siyasi etkinin de farkındaydı. Ancak askeri strateji açısından çekilmeyi zorunlu...