Turizm konusunda çalışan otoriteler yıllardır aynı şeyi söylüyor: “Türkiye’nin yeme içme kültürüne dair hikayeler/ürünler ya da spesifik yerler dizilerde filmlerde kullanılsın, bundan daha büyük tanıtım yok” diye... Ama bugüne dek bu konuda önemli bir adım atılmamıştı...
O yüzden galiba, geçtiğimiz günlerde Netflix’in yeni filmi ‘The Old Guard’ta yapılan Türkiye reklamı resmen hepimizi heyecanlandırdı.
Charlize Theron filmde ballandıra ballandıra baklava yiyordu. Platformun, sosyal medyadan filmdeki kareleri yayınlaması ve oyuncuyu etiketleyip “Afiyet olsun” yazmasına ise oyuncudan da şu cevap geldi: “Şimdiye kadar yediğim en iyi tat. En iyisinin Gaziantep’te olduğunu duydum.”
Makinede toplanan paralarla da aynı firma Mamatik’teki yemleri alıyormuş. Şahane değil mi? Çoğumuz sokaktaki kedi köpeklere kayıtsız kalmak istemiyoruz belki ama günlük koşturma içinde, o an mama bulmak mümkün olamıyor.
Esenler Belediyesi işte bu yüzden, özel bir firmanın ürettiği mama istasyonlarını semtin 5 noktasına yerleştirmiş. Gayet medeni, çevreci ve temiz bir yolla sokak hayvanlarını besleyen bu projeye vatandaş da büyük ilgi göstermiş. Farkındalığı artırmak sadece sözle olmuyor, bazen böyle güzel girişimler de gerekiyor. Tüm belediyelere örnek olsun.