Omicron varyantı deli gibi yayılıyor malum. Karantina süresi 7 günde otomatikman bitiyor ama yine de test yaptıranların beyni yanıyor! Nasıl mı? Anlatayım hemen… Yılbaşından iki gün önce, temaslı olduğum için COVID testi yaptırdım. Pozitif çıktı. Hemen karantinaya girdim. Sağlık Bakanlığı’ndan gelen mesaja göre; 10 gün sonra test yaptıracaktım, sonuç negatif çıkarsa karantinam bitecekti. O arada Sağlık Bakanı açıklama yaptı; “Karantina süresi 7 güne inmiştir” dedi.
Ben yine de 10 günü tamamladım. İçim rahat etsin diye tekrar test yaptırdım, bu zorunluluk belirtilmediği halde! Bu arada, bir aydır süren kuru öksürük bitmedi diye doktora da görünmek istedim. Göğüs hastalıkları uzmanına anlattım derdimi; röntgen bile çektirdim. Doktor, “Bronş duyarlılığı” dedi, ilaçlar verdi. Ertesi gün test sonucum yine pozitif çıktı; pozitif! ‘Hayat Eve Sığar’ uygulamasında ise ‘Risksizdir’ yazılıydı. E-Nabız’a girip baktım; ‘İnfluenza riski’ yazıyor.
Florence Nightingale’deki doktoruma sordum, “Sistem beni ilgilendirmez, ben gördüğümü söyledim” dedi kestirip attı. Elbette vakalar çok, yorulmuş, bıkmış olabilir ama bu ne şimdi? Sonuç? Ben de bilmiyorum. PCR test sonucum 10 gün sonunda hâlâ pozitif. ‘Hayat Eve Sığar’ uygulamasına göre risksizim! E-Nabız’a göre influenza riskim var. Doktoruma göre ise bronş duyarlılığı. Sistem bana söyleyebilir mi acaba? Ben neyim şimdi?
BALIK HALİNDE ÇILGIN BİR GECE
10 günlük karantinam bitince kızlar dedi ki, “Hadi çıkarıyoruz seni!” Pek sevindim. E sistemsel olarak karantinam da bitmiş, çıktım tabii! Sandım ki beni eğlenmeye götürecekler... Değilmiş! Cebren ve hile ile balık haline götürdüler beni!!! Çünkü şahane yemeklere imza atan ‘7 Catering’in sahibi arkadaşım Ebru Erberdi’nin ıstakoz alması gerekiyormuş! Gecenin birinde yollara düştük ve hayatımda ilk kez bir balık haline gittim.
Önce martılar karşıladı bizi. Halin çatısına konmuş, öyle büyük gürültü çıkarıyorlar ki, sürreal bir ortam gerçekten! Bu arada ben balığın kafasına bile bakamam, masaya ayıklanmış haliyle isterim, o yüzden benimle ‘Vegie Gurme’ diye dalga geçerler. E o kadar balığı bir arada görünce fena oldum tabii! Ben de ‘balıkçılarla röportaj yapayım, olaydan kopayım’ dedim.