Magazin dünyasında yaşananlar boş meseleler gibi görünür ama güzel tartışmalardır esasen; insan ilişkilerine dair çok şey öğretir. Bakın mesela, hediye saat olayı var şimdi gündemde...
Demet Akalın; doğum yapan Berkay’ın eşi Özlem Ada Şahin’e Rolex marka bir saat hediye ediyor; çift de mağazaya gidip saati geri verip parasını almak istiyor. Bu haber Akalın’a gidiyor, polemik başlıyor.
Günlerdir kim haklı kim haksız tartışması yapılıyor. Alın size fıstık gibi tartışma: Sahiden hediyenin sahibi kimdir? Alan mı, veren mi? En güzeli empati yapmak. Kendinizi hediye verenin yerine koyun, düşünün: Hediyeniz uymayabilir verdiğiniz kişiye, değiştirme hakkı olmalı elbette.
Amaç karşınızdaki kişiyi mutlu etmek değil mi o hediyeyle? Ama saati mağazaya geri vermek nedir arkadaş? Bu nasıl bir çiğliktir, görmemişliktir. Olay büyüyünce de “Hediye artık sahibine aittir” demek iyice sıvamak olmuş. Ayıp ama! Neyse, bu olay vesilesiyle de hediye alma/verme kültürümüzü masaya yatırmış olduk, yeni yeni şeyler öğrendik ama utanma nedir onu henüz kavrayamadık. Sağlık olsun.
Bir otel odasında en fazla ne pişirebilirsin?