Geliyor gelmekte olan dedik.. Ve geldi. Yine tam kapanma kararı, yine evdeyiz. Bu kez biraz daha uzun kapanacağız; tam 17 gün! Nasıl delirmeden duracağız, akıl sağlığımızı nasıl koruyacağız herkes onun hesabını yapıyor. Kolay değil; geçen yılki kapatmalar sırasında yaz hemen kapımızda değildi. Bu kez insanlar yaz tatili için, bayram için hazırlık yaparken gafil avlandı. O yüzden sinirler gerim gerim gerilmiş durumda. Ama bunu biz istedik, bu hale biz getirdik, hiç unutmayalım.
Şöyle bakalım… Bu kez daha deneyimliyiz, geçmişe oranla neyin ne olduğunu biliyoruz en azından. Marketten aldıklarımızı yıkadığımız, dışarıdan sipariş vermeye bile korktuğumuz günlerden geçtik, kolay mı? Şimdi, istersek aç kalmayacağımızı biliyoruz, istediğimiz yerden sipariş verebiliriz gönül rahatlığıyla. İzlediklerimiz tükenmiş olabilir ama her gün yeni içerikler ekleniyor dijital platformlara.
Üstelik geçen yılki gibi konsantrasyon problemi de yaşamayız bence! Dolap düzenleyecek olanlar, okunacak kitaplarını seçenler, dizileri filmleri biriktirenler, alın işte istediğiniz kadar zaman. Çoluk çocuk eve tıkılanlar, daralanlar bunalanlar içinse şimdiden sabır diliyorum ama ‘bu son dönemeç’ diyelim, öyle bakalım ve dişimizi sıkalım. Elimizden başka şey gelmeyeceğine göre, tadını çıkaralım. (İmza: Pollyanna)
Kendisine sürekli şiddet uygulayan, kelepçeleyip işkence yapan ve ölümle tehdit eden kocasını öldürdüğü için hapiste olan Melek İpek, tahliye olunca herkes bu cümleyi kurdu sosyal medyada... Gerçekten de kendimiz içeriden çıkmış kadar sevindik. Çünkü karşımızdaki kadın, ölmemek için öldürmüştü. Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde yaşıyordu 31 yaşındaki Melek İpek. Kendisine durmaksızın şiddet uygulayan kocasını yaşadıkları son arbedede tüfekle vurmuş, ölümüne sebep olmuş ve tutuklanmıştı. 24 yıla kadar hapsi isteniyordu.
Erkek şiddetine, kadın ölümlerine fazlasıyla doyan Türkiye, Melek için adalet istedi 108 gün boyunca. Çünkü verilecek karar, ya erkek şiddetini bir kez daha haklı çıkaracaktı ya da iki çocuklu çaresiz bir kadının hayatı kurtulacaktı. Bu nedenle, günlerce ‘meşru müdafanın sınırı nedir?’ tartışması yapıldı. ‘Haksız tahrik altında eşe karşı kasten öldürme suçu’ndan kamu davası açılan Melek İpek de tam bu ‘sınır’ nedeniyle tahliye edildi işte.
“Mazur görülecek bir heyecan, korku ve telaştan” kaynaklı bir müdafaa gerçekleşmişti. Daha önce sanığın tecavüze uğraması, çırılçıplak soyulması, ellerinin kelepçeli olması ve maktulun “Eve geldiğimde seni ve çocukları öldüreceğim” diyerek tehditler savurması Melek’in tahliyesini sağladı. İşte aradığımız, beklediğimiz mahkeme kararı buydu. Kadına düşman olmayan karar vericilerdi özlemini duyduğumuz.