Şu hayatta neye anlam veremiyorsun, deseler…
Gayet net söylerim:
İnsanların kökenlerini, dillerini, dinlerini, ten renklerini, inandıklarını bir başkasının hor görmesine elbette! Gerçekten hiç aklım almıyor bunları.
Ben insana iyi mi, kötü mü diye bakarım...
Türk, Alman, göçmen, Müslüman, Yahudi ya da ateist mi, bunlardan bana ne?
Ama insan mı, iyi mi, arkadaş olunur mu, yanında durulur mu?
İşte budur kriterlerim.
Aileden başlayan bir hikaye bu sanırım, böyle yetiştirildik. Çevremizdeki insanların ne olduklarına odaklanıp dost olmadık, desteklemedik hiç.
SİCİLİMİZ TEMİZ Mİ?
O yüzden Alman Milli Takımı’nda oynayan Türk kökenli Mesut Özil’e yönelik ırkçı yaklaşımlara ve haberlere, sosyal medyada paylaşılanlara tuhaf tuhaf bakıyorum...
Bugüne kadar hiç dışlandığına yönelik haberlerle gündeme gelmeyen, kariyerini istediği gibi geliştirebilen, hatta Almanya’nın proje çocuğu sayılan Mesut Özil niye okların hedefi oldu şimdi?
Sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çektiği fotoğraf yüzünden olamaz.
Meseleye çok geniş bir persfektiften bakmak lazım.
Mesut Özil söylediklerinde, isyanında sonuna kadar haklı.
Fakat isyan ettiğimiz bu ‘dışlanma’ hikayesinde biz neredeyiz?
Sicilimiz ne kadar temiz?
Dünyanın her yerinde toplumların entegresyonu için çalışılırken, ortak bir kültür oluşturulmaya çalışılırken; bir taraftan da bu inşa edilen hikaye yakılıyor yıkılıyor...
Fransa mesela, göçmenler sayesinde Dünya Kupası’nı kaldırırken, göçmenlere ne kadar sıcak bakıyor ki?