Durum şöyle... Bu saatten sonra insanları kimse tutamaz! ‘Beni kimse tutamaz, sen bile tutamazsın, yıldızlar tutamaz’ şarkısı kıvamındayız. Zaten hafta sonu yasağı fiili olarak kalkmıştı, herkes sokaktaydı ama martta mekanlar açıldığında yaşanacak izdihamı düşünemiyorum bile! Hele o sosyal mesafesiz kongreler, cenazeler, meşhurların düğünlerinden sonra insanlara ‘sosyal mesafe’ diyemezsiniz! Deseniz de kimse dinlemez kusura bakmayın. Bu saatten sonra aklı başında olanlar kendini koruyacak o kadar. Çare bu!
Kendi adıma bir kafede kahve içmeyi, bir balıkçıda yiyip içip muhabbet etmeyi özlesem de; biraz daha beklemeyi tercih edeceğim. Çünkü insanların iştahından, telaşından ürktüm. Herkes hevesini alsın, bir ara giderim modundayım artık. Kimseyi eleştirmiyorum, hak veriyorum tam tersine...
Ama rica ediyorum: Kendimizi bu kadar sakındıktan koruduktan sonra biraz daha dikkatli olabilir miyiz, sakin kalabilir miyiz acaba? Kendimizi de, başkalarını da tehlikeye atmadan hareket edebilir miyiz lütfen? Bari o kadar zamandır çektiğimiz çileye değsin, değil mi ama? Vallahi 300 Spartalı gibi mekanlara koşma görüntüleri şimdiden gözümün önüne geliyor, ‘Allahım sen koru’ diyebiliyorum sadece.
Önce Özdemir Erdoğan, şimdi de şarkıcı Alpay. Zeki Müren’e ağzına geleni söylemek moda oldu. “On kulağım olsa, biriyle dahi Zeki Müren dinlemem. Türkiye’ye kötü örnek oldu” diyor ünlü sanatçı Alpay. Herkes herkesi beğenmek zorunda mı? Hayır değil. İsteyen fikrini, eleştirisini söyleyebilir. Zaten Alpay da yaptığı yorumlara kızanlar için; “Ölen kimsenin eleştiri defteri kapanmaz” demiş. Doğrudur, geçmişi tartışamasak, daha iyiye gidemezdik ki.. Fakat bu yapılan eleştiri değil, hakaret. Resmen kin kusuyor. “Sanat müziğini katletti” demek biraz ağır değil mi?
★ ★ ★
Pandemi kimseye iyi gelmedi bence. İnsanlar boşlukta, kurup kurup duruyor, sevmediği şeyleri içinde büyütüyor, varolmak istiyor, gündemde kalmak istiyor, biri sorunca da patlatıyor bombayı. Ama unutmayın… Siz birileri hakkında ileri geri konuşunca, kimse o insandan vazgeçmiyor. Kimsenin ona sevgisi saygısı azalmıyor. En fazla ‘senin fikrin n’apalım’ diyoruz ya da ‘aa koca adama bak, amma da nefret doluymuş’ deyip şaşırıyoruz.