Şirin Sever Posta Gazetesi

Toplum sağlığını bozmanın vebali peki?

Gerçekten acayip bir milletiz… Toplumsal meseleleri hatta sağlığı bile siyasetimize alet ediyoruz ya, pes! Aşı bu arkadaşlar, aşı!!! Sağlık Bakanlığı; Covid aşısı için Şener Şen...

27 Haziran 2021 | 87 okunma

Gerçekten acayip bir milletiz… Toplumsal meseleleri hatta sağlığı bile siyasetimize alet ediyoruz ya, pes! Aşı bu arkadaşlar, aşı!!! Sağlık Bakanlığı; Covid aşısı için Şener Şen, Ezgi Mola, Haluk Bilginer, Cem Yılmaz gibi sevilen isimleri kamu spotunda oynattı ve ‘Aşı olun’ çağrısı yaptı ya... Eleştiriler başlamış hemen; “Vebali siz mi alacaksınız?” diye. En çok da Cem Yılmaz’a yağmış bu eleştiri tabii. Şener Şen’e böyle bir eleştiri yok mesela. O pek kimseyle muhatap olmadığı için ve sosyal medya kullanmadığı için elbette. (Bu da işin güzelliği işte!) Ama Cem Yılmaz’a, yazmış da yazmışlar.

Okuduklarıma ağzım açık kaldı vallahi. O da dayanamamış yine; sormuş tabii: “Aşı kampanyası ile ilgili bu vebali alıyor musun Ceaam? gibi şeyler yazanlar var. Tatlım Sağlık Bakanlığı kapı gibi orada duruyor bir. İki, aşıları ben steyşın reno ile gezip yapmıyorum. Bu aşı karşıtı da ne menem bir türmüş?” Hakikaten ne menem bir türdür bunlar? Dünyanın her yerinde devletler aşı için seferber...

Covid’in yok olması için, insanların ölmemesi için vatandaşlarını aşılamak için uğraşıyor. Avrupa Birliği aşı sertifikasını hayata geçirmeye hazırlanıyor, iki doz aşıya teşvik için sosyal hayatta pozitif ayrıcalıklar bile başlatıyor. Özetle tıp dünyası ‘aşı gerekli’ diyor mu? Diyor. Bu kadar! Tıp dünyasının ‘aşı olun’ dediği noktada, “Bunun vebalini alacak mısın?” diye sormak nasıl bir garabettir?

Peki sen, aşı olmayıp toplum sağlığını bozmanın vebalini alacak mısın? Diyelim aşıya karşısın, ‘olmam’ diyorsun. Toplum sağlığına zarar veriyorsan, bunun gereğini devlet düşünsün... Ama toplumsal fayda için gerekli olan şey yüzünden birini suçlamak, ona yük yüklemek saçmalık değil de nedir? Eleştirirken biraz izan sahibi mi olsak acaba? Sağlıktan söz ediyoruz sonuçta.

Adını duymadığım bir takı markası, tanıtım için sahneye ünlü isimleri çıkarıyor. Çıkardığı ünlü isimler de şiddet görmüş kadın rolünde. Onlardan biri de Wilma Elles. Amaç ‘kadına şiddete hayır’ demek! Şimdi kafamda deli sorular var tabii… Takı markasının tanıtımında neden şiddet teması var? Kadına şiddete ‘hayır’ demek için, şiddet görüntüsü kullanmak, ünlü isimleri şiddet görmüş gibi gösterip bunu normalleştirmek çok 90’lar değil mi artık? Eskide kalmadı mı bu taktikler? Peki bu tanıtımda görev alanlar, ‘Ne alaka!’ demedi mi? Ve son soru: Allahım biz neden asla bu sığlıktan çıkamıyoruz?

Oyuncu Nur Fettahoğlu eski eşiyle tatilde görüntülenince, şöyle bir açıklama yapmış: “Bizi birlikte daha çok göreceksiniz... Çocuğumun babası. Levent benim en iyi dostum” demiş. Bir tarafta bu olgunluğa sahip olmak… Bir tarafta eski eşinin arabasına polislerle el koydurtmak! İkincisini yapan Özcan Deniz maalesef. Evli olduğu dönemde hediye olarak eşi Feyza Aktan’a aldığı lüks aracın sigortası sona erince, araca trafik polisleri tarafından el konuldu. Arabanın vergi borçlarını ödetmek yerine altından arabayı çektirmek nasıl bir ucuzluktur? İnsan, çocuğunun annesine nasıl bu kadar kinlenebilir? İşin içinde ne olursa olsun, bir arabayı çok görecek kadar basitleşmek yakışmıyor bir adama. Adamlık böyle bir şey değil, asla olmamalı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Putin 'Beni niye sevmedin' diyen toksik sevgili gibi... 27 Şubat 2022 | 102 Okunma Namuslu görünmek kimlere kaldı? 20 Şubat 2022 | 159 Okunma 2. Yeditepe Bienali tarihi mahzende 17 Şubat 2022 | 159 Okunma Türkiye'nin en büyük buz pateni pisti açıldı 13 Şubat 2022 | 188 Okunma Hikikomori salgını var, cümleten geçmiş olsun... 10 Şubat 2022 | 135 Okunma