6 Ekim’de yapılan Galata Kulesi’nin açılışı müthişti… Kule duvarlarına yansıtılan resimler (video mapping) büyüleyici ve çok görkemliydi. O gece sosyal medyada herkes birbirine bu kareleri yolluyordu. Özel günlerde devam etmeli çünkü büyük etkileşim yaratıyor. Bu açılıştan bir gün önce, yapılan restorasyonu dinlemek için Kültür ve Turizm Bakanı Mehmut Nuri Ersoy’la kulenin en üst katında birlikteydik. Gidenler bilir, bu kat eskiden bir restorandı. Turistlere saçma sapan gösteriler yapan bir mekan. Kulenin tarihi yapısıyla alakasız, gereksiz bir yer. Sonuçta, 100 günlük bir restorasyonun ardından Galata Kulesi bambaşka bir çehreye kavuştu, o köhne görüntü de kayboldu. 528’de Bizanslılar tarafından inşa edilen kule, en son 1967 yılında onarım görmüş, düşünün! Sohbet ederken sordum; bırakın restoranı falan içeride bir kafe bile olmayacakmış. Bakan Ersoy, “Çevrede çok fazla yeme içme mekanı var, artık esnaf kazansın. Biz, insanlar sadece kuleyi görsün istiyoruz” dedi. Mutlaka görün; panaromik seyir terasından İstanbul’u izleyin, interaktif İstanbul maketini uzun uzun inceleyin, kule figürlü hediyelerden alın. Unutmayın, artık burada da Müze Kart geçerli.
Gezegeni koruyan kadınlar tanınmayı hak ediyor
Çevreci ve cesur kadınlar
Mesela, mimar Özgül Öztürk Aksu; Elazığ’ın Keban İlçesi’nde, atalarının köyü Nimri’de şahane bir ekolojik köy kurmuş... Üretici Bedriye Berber Engin, Bilecik Kurşunlu Köyü’nde yerli tohum konusunda önemli çalışmalar yapıyor... Ziraat mühendisi Yeşim Bekyürek, KAÇEM (Kadın Çiftçiler Ekolojik Eğitim ve Üretim Merkezi) projesi ile organik tarım yapıyor.
Ve daha onlarcası... İşte tüm bu hikayeleri destekleyen Yves Rocher Vakfı, bu sene de Türk kadınlarına destek vermeye devam ediyor. Toplum veya çevre yararına çalışan kadınları, bu anlamlı ödül için yarışmaya davet ediyor. Bugüne kadar 50’den fazla ülkede, 450’den fazla kadına para yardımı yapıldı. Gezegene pozitif iz bırakmak isteyen cesur kadınlara duyurulur.