Günümüzde İslâm hukukuna sırtını dönmüş, buna mukabil beşeri hukuku kendine rehber edinmiş devletler, vatandaşlarından barınma, korunma (güvenlik) ve adalet karşılığında vergi almakta ancak beklenen refahı sunmamaktadır. Çünkü insanın yaratılış kodlarını ve insanın neye ihtiyacı olduğunu ancak yaratıcı bilir. Bu husus, Kur’an-ı Kerim’deki “Yaratan bilmez mi? O latiftir, haberdardır” (Mülk Suresi, 14) ayetinde belirtilmektedir.
İslâm hukuk kurallarını bir kenara bırakıp Batı’nın hukukunu alan genelde dünya devletleri özelde ise Müslüman devletler, vatandaşlarına asla gerçek adaleti ve huzuru verememektedir. Batılı devletler yanlış ve eksik de olsa beşeri kanunları tavizsiz şekilde uygulamak suretiyle yüzeysel bir iyileşme sağlarken, Müslüman devletler beşeri hukuku bile tam olarak uygulamakta sorun yaşamaktadır. Belki de bu, İslâm hukuku dururken beşeri hukuku benimsemenin bir cezası olarak daha vahim sonuçlar doğurmaktadır.