Çarşamba günü Astana süreci ortakları Rusya, İran ve Türkiye'nin dünyaya bir birlik ve güç mesajı verdikleri çok yazıldı çizildi. Dünyada da bu toplantının verdiği mesaja dikkat edildi. Bu toplantının fotoğraflarıyla salı günü Rusya Devlet Başkanı Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Akkuyu Nükleer Santralı'nı uzaktan kumandayla açma fotoğrafları ve S-400 füzeleri satışındaki gelişmeleri birlikte değerlendirenler, Türkiye'nin stratejik kimliğinde bir değişiklik olup olmadığını da sorguladılar. Bu bağlamda AB Bakanı Ömer Çelik'in Fransa'ya giderek NATO üyelerinin birbirilerine karşı yükümlülüklerini hatırlatması belki de bu türden sorgulamalara karşı bir cevap niteliği de taşımaktadır. Her ne olursa olsun müttefiklerinin Rusya'ya yönelik yaptırımlarına veya diplomatik tepkilerine katılmayan, güvenlik kaygılarında Batılı müttefiklerden anlayış göremediği için Rusya'ya giderek daha fazla yaklaşan bir Ankara tutumu olduğu açık. İçerideki Batı düşmanı söylemin de etkisiyle kamuoyunun ne tarih ne de jeopolitik gerçekleri kaale alma gereği duyarak bu gidişattan memnun olduğuna dair de yeterince işaret var.