Soğuk Savaş sonrasındaki güç dağılımı, güç dengeleri hızla değişiyor. ABD, Irak fiyaskosu ve ekonomik krizin ardından kendini toparlamayı becerdi. En azından dünya sisteminin ABD’nin katkısı olmadan sorunları çözemeyeceği, yeni bir yapılanmaya geçemeyeceği anlaşıldı. Ne var ki ABD’nin kendi başına dünyaya nizam vermesi de mümkün değil. Rusya, ABD’nin kendi içine dönerek ekonomisini yeniden yapılandırma derdine düşmesinin, bunun bir sonucu olarak Avrupa’yı boşlamasının, Ortadoğu’ya mesafe almasının yarattığı boşluktan iyi yararlandı. AB’nin kendini toparlamaktaki aczi de Rusya’nın işini kolaylaştırdı.
Jeopolitiğin dönüşü, bazı ülkeleri devreden çıkarırken Türkiye gibi coğrafyası her durumda değer taşıyan ülkeleri de ön plana çıkardı ya da orada tuttu. Kanlı darbe girişiminin ardından ABD-Türkiye-Rusya üçgeninde şekillenmeye başlayan jeopolitik arayışı, eğer maceracılığa dönüşmeyecekse bu parametreler içinde anlamak gerekir. Kısacası, darbe teşebbüsünün ardından 2 hafta geçmesine rağmen hâlâ vuzuha kavuşamayan hikâyenin bir de dış politikayla ilgili yapısal boyutu var.