Bugün ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden Ankara’da olacak. Uzun zamandır zaten pek matah sayılmayacak bir seyirde ilerleyen ilişkiler, darbe teşebbüsü ardından dibi görünmeyen bir krize girdi. Türkiye’de sağcısı solcusuyla çok geniş bir cephe darbe teşebbüsünde ABD’nin parmağı bulunduğuna iman etmiş durumda. Yakın tarih, ideolojik farka bakılmaksızın salt Türkiye’ye yönelik envai çeşit komplo üzerinden okunuyor.
Her zamanki gibi Türkiye’de yaşayanların, Türkiye’yi yönetenlerin bu yaşananlarda payı olduğu üzerinde pek durulmuyor. Özellikle iktidar yanlısı medyada esen sert, şiddetli anti-Amerikancı rüzgâr ülkede yaygın bir nefret havasını körüklerken, gerçeklerle asgari düzeyde bile bağı olmayan söylemler, kurumlara yönelik aslı astarı olamayacak suçlamalar analiz adı altında tedavüle geçiyor.
Daha da vahimi dış politikada günü kurtarmak ve geçmiş dört-beş yıl içindeki akıllara durgunluk veren hataları düzeltebilmek amacıyla yapılan hamlelerden müthiş stratejik açılımlar çıkarma sevdasına hemen herkes katılıyor. Son yıllarda ısrarla ve inatla izlenen dış politikanın, Türkiye’nin içindeki asayiş durumunun, çözüm sürecinin bitmesinin, IŞİD’e gösterilmiş müsamahanın Türkiye’yi ne kadar zayıflattığı gündeme gelmiyor. Bu zayıflıkla uluslararası sistemde, hatta bölgesel denklemde bahsi geçen veya gönüllerde taşınan türden bir rol oynanamayacağı zaten ciddi düş kırıklıkları yaşayan kamuoyuyla da paylaşılmıyor.