25 yaşında ölmenizi siz dahil herkes beklerken 76 yaşına kadar yaşamanızı neye borçlu olabilirsiniz acaba? Hafta içinde ölen büyük fizikçi Stephen Hawking için bu sorunun cevabının pek çok boyutu var. Kendisini tanıyanların yazdıkları yazılara baktığınız zaman, bu boyutlardan birisi bilim adamının dillere destan inadıymış. Gerçekten de ancak bir yaşama inancı, hayata tutunma iradesi ve belki de hepsinden önemlisi evrenin sırlarını çözme ve bunu herkesle paylaşma arzusuydu onu eriten kas hastalığına rağmen yaşaması ve üretmesi. Kendi sözleriyle dile getirdiği gibi: "21 yaşındayken tüm beklentilerim sıfırlanmıştı. O günden beri her şey benim açımdan bir ödüldü." İnançsız biri olarak kader düşüncesi ve kadere razı olmak gibi bir derdi de belli ki yoktu. "Erken ölüm ihtimaliyle yüz yüze geldiğinizde bu durum sizin, hayatın yaşamaya değer olduğunu, yapmak istediğiniz pek çok şeyin varlığını fark etmenizi sağlar."