ÇANLAR çalıyor. Yalnızca dış politikadaki yalnızlaşma, Ermeni
meselesinde art arda gelen vuruşlar, insanı kaygıdan kıvrandıran,
1970’lerin hayaletlerini canlandıran, şiddete açık bir seçim dönemi
nedeniyle de değil. Türkiye’nin dünyadaki duruşunu her yönüyle
etkileyecek ekonomi alanında da giderek daha sıkıntılı bir döneme
giriyoruz. Üstelik ekonomideki sıkıntılar tüm diğer toplumsal ve
siyasal meseleleri daha da keskinleştirecek bir etki yapar.
Bizi yönetenlerin bir kısmı bunun herhalde farkında. Ama galiba
çoğu da değil. Tıpkı bölgedeki gelişmelerin dış politikada geçmiş
dönemin varsayımları, yaklaşımları ve öngörüleriyle hareket etmeyi
imkânsız kıldığının farkında olmadıkları gibi. İktidarı destekleyen
toplumsal katmanların da durumu anlamada biraz zorluk çektikleri
anlaşılıyor. Genel kitlenin bugünün dertleri dışında bir şeyle
ilgilenmemesi hadi gene anlaşılır, ama bu ülkenin yeni seçkinleri
olarak hegemonyalarını kurmak isteyenlerin körlüğü ve sağırlığı
şaşırtıcı olduğu kadar kaygı verici.