İSTER istemez Türkiye içine kapandı. Ne var ki dünya da boş durmuyor. Ankara dış politika ile uğraştığında ancak şu anda en sıcak ve çarpıcı diye gördüğü konulara odaklanıyor. Bir yandan PYD/YPG'nin Fırat'ın doğusuna gitmesinin sağlanması için ABD ile bir anlaşma zemini oluşturmaya çalışıyor. Diğer yandan ortalıkta, tam da seçim arifesinde, Kandil'e operasyon düzenlenebileceğine dair yoğun söylentiler ve Genelkurmay Başkanı'nın nereye gittiğine bakılırsa emareler var. Henüz Çavuşoğlu-Pompeo konuşmasının arka planıyla ilgili bir bilgi sahibi değilim ancak tarafların ne yapılacağı konusunda tamamen aynı bakışa sahip olduklarına ya da net çizilmiş bir eylem planına sahip olduklarına dair yeterince veri elde yok. Bu iki konuda gelişmeler yaşansa da asıl sorunlar Türkiye'nin önüne daha sonraları çıkacak. Zira Suriye'de kimin hangi konuda, hangi tarafta olduğunu belirlemek giderek zorlaşıyor. Çarpıcı çıkar ortaklıkları şekilleniyor. Siyah-beyaz ayrımıyla değerlendirme yapmak güçleşiyor. Şimdilik yalnızca Rusya ve ABD'nin birbirlerinin hâkimiyet alanlarına bulaşmadıklarını ve belli konularda mutabakat içinde olduklarını söyleyebiliriz.