Ortadoğu’da olup bitenlere farklı açılardan bakılabilir. Bir
yanıyla bölge, nafile bir hegemonya mücadelesi nedeniyle mezhep
savaşlarının kıskacında kendi geleceğini tüketiyor. Yakın zamanda
Suudi Arabistan-İran arasındaki hegemonya savaşının sonunu görmek
mümkün değil. Suudi Arabistan, son zamanlarda yanına aldığı
Türkiye, Katar ve Ürdün’le birlikte İran’ın bölgedeki artan
etkisini çeşitli şekillerde kırmak için sert hamleler yapıyor.
Suriye’de her yıl 35 milyar dolar civarında para harcayan,
gençlerini ölüme gönderen Tahran aslında sıkışıyor.
Diğer yandan İran devriminden beri aralarında resmi iletişim
olmayan Tahran ve Washington, Körfez Arap ülkelerinin kaygılı
bakışları altında tarihsel bir uzlaşma yönünde ilerliyorlar.
Amerikan Kongresi’nin en parlak anlaşmayı bile kabul etmemesi
ihtimalini hep akılda tutmak gerekir. Ancak eğer bir anlaşma
haziran sonunda şekillenecek olursa ve Kongre’den de destek bulursa
İran-ABD ilişkilerinde yeni bir sayfa açılacak. Bunun elbette
bölgedeki güç dengesi üzerinde de büyük etkisi olacak. İran
rejiminin şahinleri bu durumdan yola çıkarak bölge hâkimiyeti
düşlüyorlar.