Vazo artık kırıldı. Başbakan David Cameron bir seçim oyunu olarak kampanyasında önerdiği ve gerçekleşmeyeceğini hesap ettiği kumarı kaybetti. Birleşik Krallık halklarından ikisi, Galler bölgesindekiler ve İngilizler ve onların da genelde 49 yaş üzerinde olanları, Birleşik Krallık’ın AB’den çıkması yönünde oy verdi. AB’den bahar aylarında aldığı tavizler sayesinde kendinden çok emin şekilde referanduma giden Cameron ve ona dişlerini gıcırdatarak da olsa kredi açan diğer AB üyeleri, şimdi dünyayı şoka sokan sonucun artçı dalgalarıyla uğraşmak zorunda.
Öncelikle bu oylama sonucunda tercihlerini AB içinde kalma yönünde kullanan İskoçların ve Kuzey İrlandalıların Birleşik Krallık’tan ayrılma dinamikleri işlemeye başlayacaktır. Bu iki bölgenin İngiltere’den ayrılmalarının etkileri de küçümsenmeyecek boyutlarda olacaktır.
Referandumda AB’de kalınmasını isteyenlerin uyarılarında belirttikleri gibi, İngiliz parası ve borsaları ciddi bir baskı altına girdi. İngiltere’nin bu işten ekonomik refahı açısından zararlı çıkacağını söyleyenler haklı çıkacaktır. İngiltere ile milli gelirinin yüzde 12’si oranında ticaret ilişkisi olan İrlanda Cumhuriyeti de bu ekonomik refah düşüşünden payını alacaktır. İngiltere, Brexit’i savunanların söylediğinin aksine dünya üzerindeki etkisinin azaldığını da görecektir.