Bir anlaşma, tarafların içlerine pek de sinmeden imzalanabiliyorsa bu ancak daha mantıklı veya çıkarlara daha iyi hizmet edecek bir yolun bulunmamasındandır. Türkiye ve İsrail’in birbirlerinden hiç de hazzetmeyen siyasetçileri de bu nedenle dün açıklanan anlaşmayı imzaladılar. Tabii detayların ne olduğunu beklemek gerekecek. ABD’nin bu yakınlaşmadan ve iki müttefikinin yakınlaşmasından ciddi keyif aldığı da anlaşmaya verdiği tepkiden belli.
Son zamanlarda pek sık rastlandığı gibi, dün yaşanan gelişmeler sayesinde Türkiye kamuoyu hızlandırılmış dış politika derslerinden birisini daha aldı. Önce, yıllardır kuluçkada tutulan İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi anlaşması resmiyet kazandı. Ancak ilk açıklamalardan, önemli iki konuda tarafların farklı yorumlara sahip oldukları anlaşılıyor. Birincisi Hamas’ın Türkiye’deki temsilciliğinin kapatılması, diğeri ise Mavi Marmara mağduru ailelerin İsrail askerleri hakkında açtıkları davaların düşüp düşmeyeceği.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Başkanı Putin’e yazdığı bir mektupla Rusya ile ilişkilerin düzelmesi için önemli bir adım attığı da dün anlaşıldı. Rus tarafının metnin içeriğinden ve üslubundan tatmin olduğuna dair emareler var. Bir Rus meslektaşın değerlendirmesine göre, taraflar birbirlerine zarar vermeme konusunda mutabık kaldılar.