Hatun Tuğluk’un cenazesinde yaşananlar genelde bu tür olaylara tepki gösterenler dışındakilerin bir kısmının da sesini yükseltmesine yol açtı. Toplum genelinin duyarsızlığı, hatta bazı konulardaki vicdansızlık düzeyi öylesine feci bir çizgide ki, aslında ülkeyi ayağa kaldırması gereken, kelimenin tam anlamıyla utanç verici bir olaya verilen kısıtlı tepkiye bile şükreder haldeyiz. Başka şahsiyetlerin başına gelse yöneticiler tarafından “sataşma”dan çok daha ağır bir dille, muhtemelen de şedit bir dille, lanetlenecek bu nefret suçu gene de bazı alarm zillerini çaldırmışa benzer.
Gerçi bir cenazeyi gömdürmemek, gömülürse de mezarı kazarak merhumeyi oradan kaldırmak istediklerini böğürenlerin yaptığı mezhepçi ve ırkçı saldırının farklı bir dille, yaklaşımla kınanması gerekirdi. Orada bulunanların anlattıklarından hareket edildiğinde neden yetkililere ulaşılamadığını, polisin neden duruma müdahale etmediğinin ya da takviye istemekte gecikildiğin herhalde bir açıklaması vardı.
Olaydan yaklaşık iki buçuk gün sonra gözaltına alınanların çoğunun serbest kaldığı haberi vardı. Ortada video kayıtları da bulunmasına rağmen bu saldırının, ülkeyi büyük bir girdaba sokabilecek bu nefret suçunun insan suretindeki esas faillerinin neden bulunamadığını da insan merak etmiyor değil.