Son haftanın iki gelişmesi, yani Kerkük'ün ve 2014'te alınan tartışmalı bölgedeki toprakların Kürtlerin denetiminden tekrar Bağdat'ın kontrolüne geçmesi ve IŞİD'in Rakka'dan temizlenmesi üzerine 2003 Irak işgali, Arap isyanları, IŞİD'in meydan okumasıyla tanımlanmış bir dönemin dinamikleri değişiyor. Bu iki gelişmenin gösterdiği, gerek uluslararası sistemin büyük devletlerinin gerekse Ortadoğu'daki her biri diğeriyle kanlı bıçaklı devletlerin sınırlarda bir değişiklik olmasına izin vermeyecekleridir. Sonuçta, IŞİD'i El Kaide'den ayıran ve müthiş bir şiddetle üzerine gidilmesine yol açan en önemli özelliği geniş bir toprak parçasını işgal edip sınırları silerek bir devletleşme teşebbüsünde bulunmasıydı. İdeolojisi, cazibesi, bölgenin ve Afrika'nın çeşitli alanlarındaki uzantılarının varlığı devam edecekse de Rakka'nın düşmesi, Deyrizor'un düşmesinin eli kulağında olmasıyla İslam devleti teşebbüsü sona erdirildi. Bölgenin siyasi haritasına yönelik bu büyük meydan okuma hüsranla sonuçlandı. Kerkük'ün Bağdat tarafından geri alınmasının tam hikâyesi, burada konuşlanan peşmergelerin bir kısmının daha Irak ordusu ufukta gözükmeden zaten şehri terk etmesi, diğerlerinin savaşmamayı seçmesinin nedenleri önümüzdeki günlerde iyice anlaşılacaktır. Arka planda ne tür pazarlıklar yapıldığı hakkındaki bilgiler ortaya dökülecektir.