ÖNCE Kürtler sonra tüm Irak ardından da neredeyse bütün dünya ona "Mam Celal", yani "Celal Amca" dedi. 13 yaşında Kürtlerin bağımsızlık hareketine katılıp İngilizlerin güdümündeki Irak devletine karşı savaşmıştı. Daha 18'inde Molla Mustafa Barzani'nin önde gelen yardımcılarından birisiydi. Kendini Marxist-Maoist sayardı ve 1955'te Çin Başbakanı Çu En Lay'ı 50 yıl sonra da ABD Dışişleri Bakanı Condeleeza Rice'ı yanaklarından öpmüş Mao'yu Kürtçe'ye çevirmişti. Maşallah iştahı hayli açık olduğundan epey cüsseliydi. Güzel purolara meraklıydı. Tanıyanların anlattığı kadarıyla sohbeti hoş, keyif adamı bir şahsiyetti. Türkiye'nin seçkinlerinin ezici çoğunluğu açısındansa eninde sonunda ancak ve ancak bir "aşiret lideri" idi. Tam da bu nedenle Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 1990-91 Körfez Savaşı'ndan sonra ona ve Mesud Barzani'ye kırmızı pasaport vermesi müthiş öfkeli homurdanmalara yol açmış, Özal rahmetli olunca da bunlar geri alınmıştı.