Özcan Tikit dünkü yazısında bazı haberlerden yola çıkarak
(IŞ)İD’in Kobani’ye yeniden saldırması olasılığına dikkat çekti.
Seçim kampanyasının ortasında böyle bir gelişmenin, hele Ankara
Kobani’ye yardım edilmesine izin vermeyecek olursa, Türkiye’deki
gerginliği artırabileceğine kuşku yok. Birinci ve belki de en
doğrudan tehlike ihtimali bu. İkincisi ise Suriye’nin kuzeyinde
Türkiye’nin yıllardır arzuladığı “güvenlikli bölgenin”
oluşturulması. Bu durumda Türk ordusunun sınırı geçerek güneye
girmesi ve orada en azından bir tampon bölge oluşturması söz konusu
olacaktır.
Bu yeni hareketlilik El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi ve en az
onun kadar cihatçı bir örgüt olan Ceyş el-İslam’ın önderliğinde
rejime karşı kazanılan başarıları açıklıyor. Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın Suudi Arabistan Kralı Salman ile buluşmasından sonra iki
ülke arasındaki işbirliğinin Katar’ın da katılmasıyla birlikte
güçlendiği anlaşılıyor. Türkiye sınırından bu muhalif muhariplere
gönderilen silah ve mühimmatın özellikle de tanksavarların, İdlib
ve Cisr el-Şugur’un düşmesinde payı olduğunu bu örgütlerin
temsilcileri söylüyor.