Tiflis
Avrupalı üyelerin yöneticileriyle Başkan Donald Trump’ı buluşturan NATO Zirvesi’nin ertesi günü Tiflis’te, üye ülkelerin parlamento üyelerinin katıldığı ve çeşitli komisyonlarda ittifakın önündeki sorunları tartıştığı NATO Parlamenterler Asamblesi’nin ilkbahar toplantısı başladı. Buradaki havada özellikle Doğu Avrupalı üyelerin Rusya kaygısı daha net gözlemlenebiliyor.
Brüksel’de Başkan Trump’ın takındığı tavır hemen tüm gözlemcilerce “Felaket” diye nitelendi. Ortadoğu’daki duraklarında gayet efendice hareket eden, önerdiği siyaset ürkütücü bulunsa da konuşmaları makul bulunan Trump, Avrupa’da müttefiklerine karşı hayli kaba, küçümseyen bir tavır takındı. El sıkışmalardaki gariplik, Karadağ Başbakanı’nın iteklenmesi, genelde vücut diline ve yüzüne hâkim olan küstahlık, ittifakın en önemli ilkesi olan “Birimize yapılmış saldırı hepimize yapılmış sayılır” hakkındaki 5. maddeden bahsetmemesi ciddi rahatsızlık yarattı.
Gerçi üslubu itici olsa da söylediklerinin bir kısmı daha önce duyulmamış şikâyetler değildi. Kendisinden önceki başkanların döneminde olduğu gibi Avrupalı üyelerin savunmaya milli gelirlerinin yüzde 2’sini ayırmamalarını eleştirdi. Ancak NATO’nun bütçe işleyişi ile Birleşmiş Milletler’inkini karıştırdığı için Avrupalı üyelerin çok borçlu olduklarını söyledi. Almanya’nın “kötü” olduğunu ifade etti. Trump söz konusu olduğunda bunlar şaşırtıcı sayılmasa bile meselenin özünde ABD’nin bundan sonra Avrupa ile ilişkilerinin ne minvalde yürüyeceği sorusu var.
Trump’ın Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine özellikle de AB’ye olan tavrı hayli küçümseyici. Bunun bir sonucu olarak da onlarla ilişkilerinde vasallarına davranan bir feodal lord tavrı içine giriyor. Bu durumda da Avrupalı yöneticiler, Angela Merkel’in daha Trump döneminin başında söylediği gibi başlarının çaresine bakmanın yollarını arayacaklardır. Hemen hiçbir stratejik konuda enine boyuna düşünmediği ve bilgisinin çok sınırlı olduğu anlaşılan Trump, Avrupalılara, Amerika’ya sürekli yük bindiren asalaklar olarak bakıyor.