Meclis’te konuşan, etnik açıdan Türk, dini açıdan Sünni Müslüman olmayan Milletvekili Garo Paylan’ın “millet”ten sayılmadığı bir ülkede Barack Obama’nın seçilmesinin anlamını tüm boyutlarıyla kestirmek aslında daha kolay olmalıydı. Olmadı. Nitekim seçildiğinde Türkiye’deki aklı başında sayılabilecek yorumculardan bazıları bile “Obama’yı Amerikan derin devleti seçtirdi” diye yazmadılarsa eğer, ABD’nin bu ilk siyah başkanını sistemle ya da beyaz Amerika ile fazla uyumlu buldukları için küçümsediler.
Kendilerini Türkiye’nin “zenci”leri olarak tanımlayan İslamcıların zaten “zenci”lerin deneyiminin nasıl yaşandığı, neye benzediği hakkında pek bir mefhum sahibi olmaları beklenemezdi. Pek çok başka konudaki gibi, dünyaya mal olmuş bir imajın siyasi hesaplarla benimsenmesi söz konusuydu. Amerika kıtasına köle olarak getirilen siyahların 300 yıla yakın mücadelesinin tarihi pek kendi durumlarıyla karşılaştırılacak türden değildi. Müslüman olduklarından dolayı hayranlıkla izlenen Malcolm X veya Muhammed Ali dışında bu kolektif hareketin tarihini, içinden hemen kimsenin ismini doğru dürüst bilmeden böylesine bir kıyaslama hakikaten hayli cüretkârdı.