Orlando’da Pulse adlı, eşcinsellerin gittiği bir barda Afgan kökenli AmerikalıOmar Metin’in yaptığı katliama üç düzeyde bakmak mümkün. Birincisi, bunun eşcinsellere yönelik bir nefret saldırısı olması. Nitekim California’da da bu ayın“Eşcinsel gurur ayı” olması nedeniyle yapılacak büyük yürüyüşe katliam amacıyla gitmekte olan birisi aynı gün yakalandı.
İkincisi, ABD’de savaş için geliştirilmiş silah teknolojisi içeren ve müthiş ölümcül silahların bakkaldan ekmek alır gibi, sathi bir kimlik taraması ardından satın alınabilmesinin sonuçları. Üçüncüsü ise, katilin elinde AR-15 yarı otomatik tüfeği ve tabancasıyla kıyım yapmaya gitmeden önce, 911’i arayarak IŞİD’e bağlılığını ilan etmesi ve Boston Maratonu’nda bomba patlatan Çeçen kökenli teröristlere atıfta bulunmasının çağrıştırdıkları.
İkincisinden başlayacak olursak, daha önceki benzer katliamlarda olduğu gibi, silah lobisi ve destekçileri bu kadar güçlü silahların, bu denli kolay elde edilmesinin işlenen suçların boyutunda hiçbir etkisi olmadığını savundu. Hiçbir katliam, gözü dönmüş silah üreticilerini müthiş öldürücü olan silahların satılmasına sınırlama konması, kimlik denetimlerinin daha sıkı yapılması, terörden arananlara silah satılmamasının sağlanması gibi tedbirlerin alınmasına razı edemiyor.