Doğu yarıküre güne başladığında Amerikan seçimlerinin sonuçları belli olmuştu. Bu yazı okunurken Hillary Clinton veya Donald Trump ABD başkanı seçilmiş olacak. Eğer seçilen Demokrat aday Clinton ise Trump’ın seçim sonuçlarını kabul etmemesi, destekçilerinin bir kısmının bu durumda olay çıkarmaları ihtimal dahilinde. ABD’nin bugünkü durumundan şikâyetçi olan aklı başında insanlar bile Trump’ın seçilmesinin dünyanın en eski demokratik cumhuriyet deneyimi açısından faşizan bir gidişin yolunu açacağı kaygısını taşıyorlar.
Cumhuriyetçi Trump’ın seçilmesi, dünyanın en büyük ekonomisinin, en azman askeri gücünün başına Amerikan anayasal sisteminin kurumlarını, kurallarını hiçe sayan, cehaletini sınırsız bir küstahlıkla sergileyen şımarık, dengesiz bir imtiyazlı beyazın geçmesi demek olacaktır. Sürekli kutuplaştırmadan beslenen Trump, kendi ifadeleriyle basın özgürlüğüyle arası pek hoş olmayan, sonuç vermese bile işkenceyi destekleyen, seçimi kazandığı takdirde rakibesini hapse attırmak isteyen, bölgesel savaşlarda nükleer silah kullanmayı düşünebilen, ırkçı bir söylemle toplumun geniş kesimlerine ve kadınlara hakaret etmekten zevk alan birisi.