Her Allah'ın günü nefsine hâkim olamayan birtakım adamların şehvet fantezilerini fetva niyetine kamuoyuyla paylaşmalarına maruz kalmak gerçekten çekilir değil. Ne değer taşıdığı anlaşılmayan, kadınlar üzerinde mutlak hâkimiyet arzusu kadar kadını hiçe sayma ve kadın düşmanlığının da işareti sayılması gereken bu hezeyanların medyada neden bu kadar büyük görüldüğünü anlamak da kolay sayılmaz. Her aklına esenin bu tür zırvalarla şöhret haline gelmesini kabullenmek de zor. Bu ülkede vergi verenlere kendisi hesap vermesi gereken Diyanet'in "fetvaları" bu değerlendirmenin dışında tutulabilir. Sürekli kadın düşmanlığı, şiddet, kin ve nefret pompalayanların gövde gösterileri, ülkedeki genel havanın böylesine davranışlara ve sözlere müsamahakâr bulunmasından kaynaklanıyor elbette. Bu müsamaha, içsel bir ahlak anlayışıyla, insanca yaşamaya çalışan, çocuklarına cinsel nesne değil çocuk diye yaklaşan vatandaşların gelecek korkularını, bu tiplere duydukları öfkeye rağmen pekiştiriyor gibi. Bu zihniyetle ve yaygın şiddet/taciz/ tecavüzle kıyasıya mücadele edenler var ancak olgunun yaygınlığı insanların mücadele azimlerini köreltiyor. En azından görüntü bu.