BİRLEŞMİŞ Milletler Genel Kurulu dün gece, Türkiye ve Yemen'in birlikte sundukları ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesinin İsrail'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararını geri almasıyla ilgili bir karar tasarısını ezici çoğunlukla kabul etti. Daha önce Güvenlik Konseyi'nde de ABD dışında kalan üyeler benzer şekilde davranmıştı. ABD'nin Batılı müttefiklerinin büyük çoğunluğu genel kurul kararına destek verirken, arada kalanlar da çekimser oy kullandı. Türkiye'nin, oylama sonucunun böylesi açık arayla gerçekleşmesi nedeniyle diplomatik bir başarı kazandığını da söylemek mümkündür. Oylama öncesinde ABD Başkanı'nın ve yetkililerinin söylediklerini, tehditlerini, kabalıklarını, küstahlıklarını da göz önünde bulunduracak olursanız bu oylamanın tarihi bir dönüm noktası olduğunu da düşünebilirsiniz. Bu sonuç, ABD'nin büyük baskılarına, bu ülkenin BM daimi temsilcisinin kuruma yaptıkları mali katkıyı gözden geçirip tasarı lehinde oy veren ülkeleri, eğer ABD'den yardım alıyorlarsa bu yardımı kesmekle tehdit etmesine rağmen çıkmıştır. Yalnızca ABD'nin ikna/baskı gücünün sınırlarını göstermesi açısından değil, ABD'nin baş kurucusu olduğu bu kurumla ilişkisinin geleceği açısından da kritik bir andır yaşanan.