DÜN gelen haber herhalde komedi tarafı ağır basan nitelikteydi. Trump yönetimi Katar’a 12 milyar dolarlık uçak satacaktı. Amerikan Hava Kuvvetleri’nin en gelişmiş uçağı olan F-35’lerin üç modeli var, fiyatları da beheri 95 ile 123 milyon dolar arasında değişiyor. ABD’nin, başkanı tarafından teröre finans sağlamakla suçlanan ancak bölgedeki en önemli askeri üssünün bulunduğu Katar’a silah satmasında şaşılacak bir şey yok. Olayı biraz trajikomik hale getiren, Suudların baskısıyla bunalmış, Amerikan Başkanı tarafından suçlanmış, hakarete uğramış Katar’ın güle oynaya bu kontratı imzalamasıydı herhalde. Sonuçta Suudların olduğu gibi Katar hanedanının da son tahlilde hayat sigortasının poliçesini ABD kesiyor demektir. Karşılıklı çıkarlar bunu gerektiriyor diyerek bu sayfayı kapatmak mümkün.
Zaten Trump yönetiminin “yetişkinleri” diye nitelendirilen Savunma Bakanı Mattis ya da Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster, hatta bakanlığıyla hemen hiç ilişkisi bulunmadığı için garip bir dışişleri bakanı profili çizen Tillerson, Körfez’deki krizi çözmek için devreye girdiler. Silah anlaşmasını da belki bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Ne var ki Körfez’deki çatlak gerçek ve derin.