Bu ülkede fazla kafaya takılan bir şey olmasa da entelektüel dürüstlük gerekli bir değerdir. Sonuçta düşüncede yanılmak elbette mümkündür. Ancak yanlışta ego nedeniyle ısrar etmek, herhangi bir yanlışı kabul etmemek için sürekli kıvırmak, olguları, verileri çarpıtmak yanlıştır. Daha da kötüsü, böylesi bir çıkmaz yoldur. Özeleştiri zaaf değil güç ve sağlam karakter göstergesidir. Tabii dün ak dediğine bugün kara demekten, düpedüz yalan söylemekten, vıcık vıcık ilkesizlikten ya da kıblesizlikten bahsetmiyorum.
Yeni gelişmeler, olgular, hayatın akışı, bulgular ışığında düşünceyi geliştirmekten, analizi gözden geçirmekten, gerçeklere uygun değerlendirme yapmaktan, yenilenmekten söz ediyorum. Bir ülkenin ileriye bakabilmesi açısından gerekli olan bir diğer özellik ise kendine yalan söylememesidir. Kendinize yalan söyleyerek varacağınız hiçbir durak, elde edebileceğiniz hiçbir sonuç yoktur. Çoğunlukla kendinizi hüsrana mahkûm edersiniz, ülke yöneticisiyseniz bu hüsranın bedelini de yönettiklerinize ödetirsiniz. Bu yola başvurduğunuzda kendi geleceğinizi köreltmekten başka bir şey de yapıyor olmazsınız aslında.