DÜN Hindistan gündeminin baş maddesi Avustralya’ya karşı oynanan ve sonunda kaybedilen kriket maçıydı. Yemen’de olanlar pek de merak uyandırmıyordu. En azından benim katıldığım konferansta. Ancak elbette Hindistan’da işleri bu gelişmeleri takip etmek olanlar da gelişmelerden kaygı duyuyorlardı. Hava saldırılarından sonra bir kara savaşı ihtimali daha şimdiden petrol fiyatlarını yükseltti. Dahası Yemen’in ve Yemen’e dışarıdan müdahalelerin tarihini bilenler açısından, buradaki iç savaş başkalarının müdahil olması halinde herkesi hırpalayacak bir noktaya gelebilir.
Yemen’de olup bitenleri kolayca ve basitçe Şii-Sünni mezhep savaşı veya salt İran-Suudi Arabistan mücadelesinin yeni alanı olarak görmek sanırım yanlış. Yemen’i bilenlerin yazdıklarına göre, bu ülkede mezhepler arasında çok keskin ayrılıklar yok. Üstelik gelenek ve ritüelleri İran Şiiliğinden çok Sünniliğe yakın denilen Husileri destekleyen Sünni aşiretler de var. Bundan daha önemlisi Suudların desteklediği Cumhurbaşkanı Hadi’ye karşı Husilerle işbirliği yapanlar arasında sabık Başkan Ali Abdullah Salih’e bağlı birliklerin de olduğu anlaşılıyor. Yani Suudi Arabistan marifetiyle iktidara gelen meşru hükümete karşı Riyad’ın silkelediği Salih intikam almaya çalışıyor.