Farklı fikirlerden ve görüşlerden beslenmeyen her siyasi akım
aslında çürümeye mahkûmdur. Hele iktidardaysa. Zira iktidar
sahibi olmak her yapılanda bir keramet olduğu inancını besler. Bu
durumda yanlışlar görülmez, eleştiriler hep düşmanca diye görülüp
kenara atılır ve bir noktada birikmiş hatalar iktidar sahibinin,
siyaseti yönetenin başına çöker.
Dış politikada bu hataların bedeli bir hayli ağır da olabilir.
İslamcıların herhaldeen çok nefret ettikleri şahsiyetlerden olan
İsmet İnönü’nün stratejik düşünce ile ilgilenenler tarafından
hep akılda tutulması gereken bir sözü vardır. Hiç de yabana
atılmayacak bir kurmay olan Paşa şunu söylemişti: “Yığınaklarda
yapılan hata savaş meydanında düzelmez”. Siyasetin başka araçlarla
yapılan türü diye nitelendirilen savaş için geçerli olan bu
tespit, diplomasi için hayda hayda geçerlidir.
Türkiye’nin güney sınırında son günlerde yaşanan gelişmeler tam da
bu sözün doğruluğuna örnek teşkil ediyor. Her ne kadar daha tüm
taşlar yerli yerine oturmamış olsa da Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye
sınırının öte yanında (IŞ)İD’in egemen olacağı bir duruma
ABD’nin pek sıcak bakmadığı ortaya çıktı. Sonuçta bu bölgede
tüm dünyanın düşmanı ilan edilenlerle savaşan da PYD ve ona destek
veren, gücü de hayli sınırlı Özgür Suriye Ordusu dışında
kimsecikler yok. (IŞ) İD’in geri püskürtülmesi, kontrolündeki
yerlerden atılması hemen herkesin önceliği olduğuna göre ABD Hava
Kuvvetleri’nin bu örgütle savaşanlara şu ya da bu şekilde destek
vermelerinde şaşılacak bir durum yok.