Bir gün arayla Türkiye’nin Batı ve Doğu komşuları can alıcı
anlaşmalara imza attılar. Her iki anlaşmanın sonunda
da Türkiye’nin yakın ve yoğun ilişki içinde olduğu
iki bölgede de bugüne dek alıştığımızdan farklı gelişmelere hazır
olmak gerekecektir. Yunanistan anlaşması, yalnızca ekonomik anlamda
küçük ve siyaseten hayli yalnız ülkenin geleceği açısından
değil Avrupa projesinin geleceği açısından da bir dönüm
noktası diye kabul edilebilir.
Yunanistan, kendisine dayatılan kemer sıkma politikalarına ezici
çoğunlukla “Hayır” dedikten sonra, başbakanı Tsipras’ın zorla
imzalamak durumunda kaldığı bir anlaşmayla daha ağır şartlarda bir
kemer sıkma paketine razı oldu.Önümüzdeki dönemde Yunan toplumunun
daha düşük bir refah seviyesinde yaşayacağına şüphe yok. Her
ne kadar bugün için Avrupa Birliği’nden çıkma dürtüsü güçlü değilse
bile genç nesillerin umutları söndükçe bu ruh hali de
değişecektir.
Daha şimdiden bu kriz sırasında 200 bin insanın göç ettiği ülkeden, bir yerlere kapağı atma becerisine sahip olanlar herhalde kaçacaktır. Bunun ötesinde Yunanistan krizinde tarafların aldıkları tavır, toplumların birbirilerine bakışı, güçlü ile güçsüz ortak arasındaki ilişkinin eşitsizliği Avrupa projesinin temelden gözden geçirilmesini de gündeme getirdi.