Erdoğan şu gerçekle yüzleşmek istemiyor:
-Artık siyasette ve ekonomide oyun kurucu değil.
Bu durumun bilincinde olup, sorunu çözecek strateji geliştiremiyor. Aksine. Bilindik “meydan okuyan” sözlerine devam ediyor.
Aniden hayata geçirmeye çalıştığı ekonomik planın-projenin, toplumdaki izdüşümünü /yansımasını görmek istemiyor. Kimseyi dinlemiyor. “Ben… Ben… Ben…” demekten vazgeçmiyor.
Her adımını kendine- seçim sandığına yarar sağlayacağı pragmatizm/ faydacılık üzerinden atıyor. 20 yıl durdu 2 ayda piyasayı yola sokacağını sanıyor!
Herhangi bir plan yapmamış kişinin zafer kazanma şansı yoktur! Erdoğan her daim olduğu gibi ekonomi kararlarında da “günlük siyaset” yapıyor; aynı dış politikada da olduğu gibi…