1980 yılı başından 1990 yılı sonuna kadar Ankara’da yaşadım. Ahmet Say’ı gazetecilik yaptığım bu dönemde tanıdım; aynı çevrelerin- mekanların insanıydık.
O dönem “Fazıl Say’ın babası” etiketi yoktu; “Ahmet Say’ın oğlu Fazıl” vardı!
Enis Batur yazdı:
-“O zamanlar çocuktu Fazıl Say. Önce, Ahmet’in onun tek babası olmadığını, ayrıca anneliğini de üstlendiğini anladım. Tıpkı Ezra Pound’un muhteşem kantosundaki gibi: ‘Baban değilim ben senin, annenim…’”
Fazıl Say, Ankara’da anlatılan anıların kahramanıydı:
-“Ceyhan (Atıf Kansu) Ağabey kısa boylu insandı; öyle ki, oğlum Fazıl, ilkokul beşinci sınıftayken Mülkiyeliler Birliği bahçesinde onu görünce akranı sanmış, ceketimi çekiştirerek gizlice onun yaşını sormuştu bana. ‘Üç bin yaşında’ dedim Fazıl’a, ‘çünkü o çok değerli şairimizdir!’”