Bugün bayram…
Şeker tadında/hediyelik yazmak şart.
Geliniz…
Sizi renkli edebiyat dünyasına götüreyim; yazarların “özel hayatına” girelim!
Mesela…
Eserlerini okuduğunuz yazarların nasıl yazdıklarını bilir misiniz:
Victor Hugo, Virginia Woolf, Ernest Hemingway, Vladimir Nabokov, Thomas Wolfe, William Saroyan, Malcolm Lowry ayakta yazardı…
Voltaire, Robert Lowell, Marcel Proust, Truman Capote yatarak çalışırdı.
Capote yazım öncesinde ucu açık 500 kurşun kalemi hazır ederdi! İlk müsvedde sarı kağıda, ikincisi beyaz kağıda ve son yazımı sarı kağıda yapardı. Batıl inançları vardı; aynı küllükte üç sigara izmariti olamazdı…
Marcel Proust, yere düşen kalemi almazdı, “mikrop kaparım” endişesiyle…
Immanuel Kant müzik dinlemez, roman okumazdı. Günlük yürüyüşlerini aksatmazdı; yürümeyi çok seven Kant, yaşadığı Königsberg’ten nadir dışarı çıktı!
Victor Hugo, Charles Dickens, Thomas Mann, Soren Kierkegaard, Franz Kafka, Thomas Hobbes, Vladimir Nabokov yürüyüşü aksatmayan yazarlardandı. Soyağacına göre atası Cengiz Han olan Tolstoy ata binerdi…
Charles Dickens’in masası, mutlaka pencere önünde olmalı ve masada taze çiçeklerin bulunduğu vazo bulunmalıydı…
Schiller masasının bir çekmecesinde çürük elma bulundururdu; çürük elma kokusunu hissetmeden yazamazdı…
Charles Dickens ilham gelmesi için morglarda gezerdi. Raymond Chandler’in ise ilham gelmesi için, karısı Cissy’i çırılçıplak ev işi yaparken izlemesi gerekiyordu…
Maya Angelou evinde çalışamaz otel odası kiralardı...