Başlığa bakarak siyasi ortamı gereceğimi düşünmeyiniz. Cehalet ürünü polemiklerden herkes bıktı, yoruldu...
Tuncay Özkan’ı kırk yıldır tanırım. Her bilgisiz gibi kurnazlıkla taçlandırdığı bitmek tükenmez kişisel hırsı son yıllarda ülkeyi hep geriyor.
Dediği gibi Erdoğan “züppe” mi?
Erdoğan, Felâtun Bey mi?
Erdoğan, Bihruz Bey mi?
Erdoğan, Necip mi? Meftun mu? Servet mi? Behlül mü? Efruz mu? Macit mi?
Kimdir bu isimler bilir misiniz?
Ahmet Mithat, “züppe” tipini ilk tanımlayan yazarımız: “Felâtun Bey ve Râkım Efendi.”
Bihruz Bey ise, Recaizâde Mahmut Ekrem’in unutulmaz “Araba Sevdası” adlı eserinde ele alındı. Mirasyedi züppe Bihruz, alafrangalaşmak uğruna yaptıkları ironik bir dille anlatıldı romanda...
Necip’i, Mehmet Rauf “Eylül” romanında,
Meftun’u, Hüseyin Rahmi “Şıpsevdi” romanında,
Servet’i, Yakup Kadri “Kiralık Konak” romanında,
Behlül’ü, Halit Ziya “Aşk-ı Memnu” romanında,
Efruz’u, Ömer Seyfettin “Efruz Bey” romanında,