Şunu anlamak istemiyorlar:
Kürt
meselesinin güvenlik yönü
vardır. Bir de…
Kürt meselesinin sosyal
iktisadi-kültürel yönü
vardır.
Olağanüstü koşullar nedeniyle adını
vermeyeyim; eski solcu yeni liberal bir
gazetecikitabında diyor ki:
“Benim ana dilim yasaklansaydı ben de dağa çıkardım” deyip,
ardından “kültürel sorunları” ardı ardına sıralıyor!
Yıl, 2018. Kürt
kardeşimizin bugün hangi kültürel
hakkı yok? Televizyonu var, üniversitede kürsüsü var yahu! Kürtçe
kitaplar, dergiler, şarkı albümleri çıkarılıyor.
Kürtçe siyasal
propaganda bile serbest.
Uzatmayayım… Hangi kültürel sorunları var?
İktisadi sorunlarına gelince:
Yozgat'tan
Erzurum'a Türk'ün ne kadar ağır
ekonomik sorunu varsa, Kürt'ün
de o kadar sorunu var! Bu ülkede zengin Türk var da zengin Kürt yok
mu? İstanbul Boğazı'ndaki yalılarda Kürt işadamı oturmuyor mu
sanılıyor?
Eski solcu
liberallerin, etnisiteden
kafalarını kaldırıp konuya
tekrar “sınıfsal” bakmalarını
tavsiye ederim! Yetersiz kalıyorlar…
Gelelim güvenlik meselesine:
Evet, teröristle- Kürt vatandaşları ayırma konusunda vahim
hatalar yapıldı; hukuk devleti dışına
çıkıldı. “Binbaşı Ersever'in
İtirafları”, “Behçet Cantürk'ün
Anıları” gibi kitaplarımda bunları
ayrıntılı yazdım. Faili meçhul cinayetler konusunda Avrupa İnsan
Hakları
Mahkemesi'nde tanıklık yaptım.
Ölüm tehditleri aldım. İşimden atıldım. Vs.
Yani… O güç dönemlerde Kürt'ün
sorunlarını yazdım ve devlet
benzer yanlışları yaparsa yine yazarım!
Gelelim bugüne…