O, Jön Türklükten, İttihatçılıktan, Cumhuriyete uzanan devrimlerin savunucusu…
O, hep Kemalist aydın, daima Kuvâ-yı Milliyeci…
O, vatanının güvenilir zabiti, kapitülasyonlar karşıtı anti emperyalist bağımsızlıkçı…
O, erdemli sağcı…
O, çekilen çileleri belgeleyen tarihçi…
O, hakikati öğrenme aşkı hiç bitmeyen, titiz, disiplinli araştırmacı…
O, paylaşımcı arşivci…
O, Ermeni soykırımı gibi büyük yalanların karşısındaki güçlü, birikimli kalem…
O, usanmak-yorulmak bilmeyen üretken bellek…
O, muhabirlikten genel yayın yönetmenliğine uzanan namuslu gazetecilik anıtı…
O, hâlâ daktilo ile yazan Babıali yokuşunun son temsilcisi…
O, plazalaşan medyaya karşı duran basın emekçisi…
O, haber merkezlerinin zihni berrak, soluksuz çalışkan neferi…
O, hak arama mücadelecisi…
O, dost bildiklerinin hıyanetine uğrasa da insana olan inancını kaybetmeyen, daima yardımsever…
O, Basın Şeref Kartı sahibi…
O, Beyazıt Meydanı'ndaki Çınaraltı Kıraathanesi ve kitap sahaflarının sesi gür müşterisi…
O, İstanbul aşığı, hep şık, tertemiz klas adam, tek pardösülü beyefendi…
O, kibirden uzak, alçakgönüllü, güler yüzlü, hoş sohbet, kibar insan…
O, Taylan Sorgun (1938-2023)…
Mektepli ilk gazeteci; Şehzadebaşı'nda Müderris Yahya Fehmi Tuna tarafından kurulan İstanbul Gazetecilik Okulu mezunu.
Mesleğe Yeni Gazete'de başladı. Sonra, Ahmet Emin Yalman'ın Vatan gazetesinde çalıştı. Yassıada duruşmalarını aralıksız takip edip tam sayfa haberler kaleme aldı.