İki Polonyalı entelektüel:
Sosyolog Zygmunt Bauman (d. 1925)…
Teolog Stanislaw Obirek (d. 1956)…
Kendi kişisel tarihlerinden yola çıkarak;
– İyiyi ve kötüyü nasıl
tanımladığımız,
– Seçimlerimizin sorumluluğunu nasıl yaşadığımız ve
yüzleştiğimiz,
– İnsan haysiyetini/saygınlığını hangi değerleri gözeterek
açıkladığımız,
– Vicdan gibi meselelerde pusulamızı
hangi yöne çevirdiğimiz,
Gibi onlarca soru çerçevesinde yaptıkları nehir
söyleşisi kitap olarak bu ay çıktı:
“Dünyaya ve Kendimize Dair.” (Umberto Eco ve
Kardinal Martini arasındaki “İnanç ya da İnançsızlık” eseri gibi
bu da keyifli bir sohbet kitabı.)
30 yıl Cizvit tarikatı içinde bulunan teolog
Obirek “masumiyet-mahcubiyet” konusunu
İncil üzerinden şu örnekle anlatıyor:
“Adem ve Havva’nın garip davranışından kaygılanan
Tanrı, Adem’e döner ve ona yasak ağacın meyvesinden yiyip
yemediğini sorar. Adem bunun yaşandığını itiraf
eder ama aynı zamanda da suçu hayat
arkadaşının üzerine atar.
Havva’nın da bir açıklaması vardır:
‘Ve Adem dedi ki: Önüme koyduğun Kadın bana
ağaçtan meyve verdi ve ben o meyveyi yedim.
Ve ebedi Tanrı, kadına dedi ki: Ne yaptın
sen?
Ve kadın dedi ki: Yılan baştan çıkardı
beni!’
Bu diyalog muhakkak sorumluluktan kaçmaya dair bir kayıt; bizlerin
bugünlerde aşina olduğumuz, suçu başkasına yıkma
hikayesidir. ‘Ben değildim beni Havva baştan çıkardı!’ Aslında
suçlu olan, baştan çıkarıcı kadın Havva’nın varlığıyla Adem’i
mutsuz kılmış olan Tanrı’dır. Havva sorumlul...