Temkinli/ölçülü bir karakterim var…
Tüm ihtimalleri ve riskleri göz önünde bulundurup ona uygun şekilde tedbirli davranırım, konuşurum, yazarım…
Temkinli olmak pişmanlığı azaltır çünkü…
Konfüçyüs der ki: “Uzağı düşünmeyen insan, acıyı yanı başında bulur.”
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını “bizim mahalle” kesin zafer olarak yorumluyor. Kağıt üzerinde, hele İmamoğlu ve Yavaş’ın bulunması seçimin “galibiyetle” sonuçlanacağına olan umudu artırıyor. Gerçek öyle mi olacak?
Kimsenin mutluluğuna engel olmak istemem! Ama bu işin, Türk’ün Türk’e propagandasına/ monologuna dönüşmesi tehlikesi var. Kendi mahallenizde seçimi kazanmanız, genel seçimi alacağınız anlamına gelmez. 2007’den 2018’e coşkulu mitingler yaşanmadı mı? Toplumsal cazibe yanlılığına kapılmamak şart… Hiçbir seçim “çantada keklik”/ o denli kesin değildir…