Khaled Hosseini (Halit Hüseyin)…
Afganistanlı Tacik asıllı…
Ailesiyle anavatanlarından Amerika’ya göç etmelerini
yazdığı “Uçurtma Avcısı” adlı ilk romanı
büyük ses getirdi, ABD’de aylarca en çok satanlar listesinde yer
aldı. Yönetmen Marc Forsters tarafından 2008 yılında sinemaya
uyarlandı; Oscar’a aday gösterildi…
Khaled Hosseini’n unutamadığım çok anlamlı sözü var:
– “Tek bir günah vardır o da
hırsızlık!”
– “Diğer bütün günahlar hırsızlığın
çeşitlemesidir.”
– “Bir insan öldürdüğün zaman,
bir yaşamı çalmış olursun.”
– “Yalan
söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını
çalarsın.”
– “Hile yaptığın, birini aldattığın
zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun…”
Türkiye’nin
gündemine belli aralıklarla hep bir sözcük girer: “Çalmak!”
Yani, hırsızlık yapmak…
Bilinir ki; hırsızlığın çirkinliği, çalınana göre değişmez, ha
altın çalmışsın, ha bir iğne…
Bugün gündemimizde “oyları
çalmak” var!
YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin tekrar
edilme gerekçesini AKP, “algı operasyonu” yaparak
şu kurnazlıkla açıklıyor: “Oyları
çaldılar!”
Çalmak mı?
“Çalmak” deyince sizin aklınıza ne
geliyor? Mesela…
Şu olabilir
mi; “çalıyor ama yapıyor!”
Siyasal taktik
işi, öyle çok kolay değildir. İnsan hafızası tuhaftır; “çalmak”
sözü bellekte başka çağrışımlara sebep
olabilir.
Örneğin… AKP’nin bugünlerde ağzından düşürmediği “çalmak”
kelimesinin bende etkisi şu oldu:
Hırsız çalma fırsatı bulamaz ise, ne kadar namuslu
olduğunu düşünür!
Evet…
“Çalmak” mı dediniz?
“Sandığa gitmeyen...