– “İtin ahmağı baklavadan
pay alır”…
– “İtin duası makbul olsaydı gökten
kemik yağardı”…
– “İt ağzını kemik tutar”…
– “İt derisinden post olmaz”…
– “İte dalanmaktan çalıyı
dolanmak iyidir”…
– “İti an değneği yanına koy”…
– “İtin kuyruğu kalıba konmakla
doğrulmaz”…
– “İtin ölümü gelirse cami
duvarına işer”…
– “İt ite buyurur, it de kuyruğuna”…
Büyük dilbilimci Ömer Asım
Aksoy’un “Atasözleri
Sözlüğü” eserinde “it” ile ilgili bazı atasözleri
böyle…
İddia o ki; Ekrem İmamoğlu atasözü sarf
etmemiş sadece “it” demişti!
Aksoy’un “Deyimler Sözlüğü” kitabında
“it” ile şunlar var:
– “İt boku eme yaradı”; aşağılık bir kişiden,
hiçbir değeri olmayan ama ancak onun verebileceği, yapabileceği bir
şey istendiğinde onun da esirgemesi!
– “İtin götüne sokmak”; bir kimseyi ağır
sözlerle rezil, kepaze etmek!
– “İt sürüsü kadar”; pek çok gereksiz kişinin
bir arada olması!
– “İt yese kudurur”; çok ağır küçültücü
söz!