Eleştiri…
Kişi, eser ya da konuyu doğru ve yanlışlarını
göstererek anlatmak amacıyla yazılan metindir.
Eleştiride amaç yapıcı olmaktır; “doğru yolu”
göstermektir.
Yani… Eleştiri “iyileştirme sanatı”dır.
Bir estetiği vardır.
Eleştirmen mutlak entelektüel ve
objektif olmak zorundadır.
Ama…
Ülkemizde genelde kişisel duygularla “öznel
eleştiri” yapılır:
Ya dayanışma amacıyla övgüde sınır tanınmaz!
Ya da hasetlikle sövgüde sınır tanınmaz!
Keza… Meselenin diğer yönü var:
Eleştirilen, eleştirmene tahammül göstermez; “sen
kim oluyorsun!”
Kuşkusuz bu sözle de kalmaz.
Tunca Arslan, Türkiye’nin önde gelen sinema
yazarlarından/eleştirmenlerinden.
Üç kez Sinema Yazarları Derneği (SİYAD)
başkanlığını yürüttü.
Sinema ile ilgili kitaplar yazdı.
Bu ay başında yeni sinema kitabını çıkardı:
“Eleştirmenleri Vurun!”
– Eleştirmenlere
küfredenleri biliyordum.
– Eleştirmenlerden nefret edenleri biliyordum.
– Eleştirmenleri dövmek isteyenleri biliyordum.
Hele tekme, tokat ve küfürlerin havada uçuştuğu
festivalleri yakından biliyordum.
Ancak…
Türk sinemasında tuhaf
eleştirmen tipleri yaratıldığını bilmiyordum!
Tunca Arslan’ın kitabında ilginç örnekler var.
Okudukça kimi zaman kahkaha atıyorsunuz…
1966 yılında “Kadın Avcıları” filmini çekti.
Filmine “Ahlat Hörgüç” diye bir karakter koydu!
Filmin “bol viski ve striptizli” dans partisi sahnesinde konuklardan bir...