Ergenekon Davası bitti…
Kafamdaki soru yanıtını bulamadı!
Sorum şu:
O zorlu karanlık günlerde…
CHP’liler Ergenekon soruşturmasının kumpas
olduğunu çabucak anladı.
Kimi MHP’liler de davanın hukuk dışı olduğunu hemen kavradı.
Peki…
AKP’nin çoğunluğu, dönek
liboş takımının hepsi ve HDP çevresi, FETÖ’nün
Ergenekon kumpasına nasıl acelece kandı?
Soruşturma ve davaya
ilişkin kuşku duymadılar!
FETÖ’nün “kullanışlı maşası”
oldular. Niye?
Öyle ya…
“Delil” diye sunulanlar aslında kara
komedi idi. Örneğin…
-Savaş muhabiri Vedat Yenerer’in antikacıdan
aldığı 1873 yapımı “Verdi” marka antika
tüfek “uzun namlulu suikast silahı” diye delillere konuldu…
-Avukat Ertaç Giray’ın 1939 yapımı dede
yadigârı tabancası kayıtlara 1993 yapımı
olarak geçti. Bu silahla ilgili Giray’a
savcılar 102,
hakimler 122 soru sordu!
-Ruhsatlı tabancalar delil dosyasına el
çabukluğuyla “ruhsatsız” diye
kaydedildi. Patlayıcısı boşaltılıp, fünyesi alınmış kalemlikler “el
bombası” sayıldı…
Ergenekon eli kanlı “terör örgütü” idi
ve silah-eylem şarttı!
Aranan her evde “suikast
krokisi” bulundu! Kiminde “Yargıtay Krokisi”, kiminde
“İzmir NATO Karargâhı Krokisi” ele geçirildi! Güya buralara eylem
yapılacaktı! Danıştay’a yapılmıştı işte! Herkes
Erdoğan’ı öldürme peşindeydi!
Doğu Perinçek’in “PKK kurucusu” olduğunu yazacak
kadar pespaye idi iddianame; 1970’lerde
PKK-Aydınlık çatışmalarından bile haberdar değildi…
İyi de…
Bu tür savsak delillere herkes nasıl
kandı? İddianamelere “harika” d...