Bir gün…
“Cübbeli” müstear adıyla bilinen İsmailağa cemaatinin önde gelen vaizi Ahmet Mahmut Ünlü telefonla beni aradı:
-“Atatürk konusunda Odatv’ye röportaj vermek istiyorum!”
Şaşırdım. Ben tek söz etmeden ekledi:
-“Milletimizin kafasını çok karıştırıyorlar.”
Barış Pehlivan, Cübbeli Hoca’nın evine gidip röportaj yaptı. Cübbeli dedi ki:
“Vatanı Mustafa Kemal kurtarmış. Bunu kurtarana nasıl düşman olacaksın? Sevmemenin ne anlamı var?
–“ Hilafeti bile kaldırırken çok üsluplu mesela. O günkü şartları bilmeyen kâr zarar hesabı yapamaz…
–“ Hocamız Mahmut Efendi'nin hocası Hacı Aşıkkutlu Efendi'ye izin beraatı (belgesi) var Atatürk'ün… Gitmiş Ankara'ya, Atatürk onunla görüşmüş, demiş ki; ‘biz neden izin vermeyelim, senin gibi insanların Kur'an okutmasına…'
–“Atatürk anlarsa ki; bu adam hakikaten istismarcı değil, din adamı, Kuran okutacak, vermiş ona izin… Kaç tane böyle benim tanıdığım yer var…
-“Mesela, tefsir yazdırması… Buhari'yi tercüme ettirmesi… Bu millet ne okuduğunu anlasın, demesi… Elmalılı Hamdi Yazır gibi o gün için en ehlisünnet birine yazdırması… Diyanet'i kurması, desteklemesi…
-“Burada namaz kılıyoruz, burada Kur'an okuyoruz, zikir yapıyoruz. Allah, bunda emeği geçen, fedakârlık eden, tüm ecdadımıza rahmet eylesin. Atatürk'e düşmanlık yaparak yıpratmanın kimseye faydası yok…”