Futbolu severim…
Galatasaray taraftarıyım; özel maçlarını bile
kaçırmam.
Ancak.
Taraftarlık duygusuyla hukuk dosyaları ele
alınmaz! Bu sebeple gazeteci kimliğim
taraftar kimliğimin çok üstündedir. Haksızlık yapan kim olursa
olsun her daim mazlumun yanında dururum…
Bu girişten sonra “şike operasyonuna”
dönersem…
3 Temmuz 2011 sürecini ele alanlar
-iddianameye bakarak-sürekli 2010-2011 sezonu
maçlarına odaklanıyor. Haklılar. Ama benim kafam farklı
çalışır. Şöyle…
FETÖ kumpasının 3 Temmuz sürecinden çok önce başladığını dün
yazdım. Bu sebeple sizi bir sezon önceye/ 2009-2010
sezonuna götüreyim:
Son 10 maçta 10 galibiyet alan formdaki Fenerbahçe kendi sahasında
son maçında Trabzonspor ile 1-1 berabere kalarak şampiyonluktan
oldu!
Bursaspor kendi sahasında, İbrahim Toraman’ın kendi
kalesine ve Uğur İnceman’ın 88’inci dakikadaki golleriyle
Beşiktaş’ı 2-1 yendi. Bursaspor şampiyon oldu.
Gelelim çok tartışmalı 2010- 2011 sezonuna:
Hemen herkes “şike var” diye ligin Sivasspor-Fenerbahçe maçını
konuştu-tartıştı. Ligin son maçları oynanıyordu. Buca,
Konya, Kasımpaşa küme düşmüştü. Sivas’ın küme düşme
tehlikesi yoktu. Buna rağmen Fenerbahçe’ye karşı
4-3 yenildi. Fenerbahçe şampiyon oldu. Ben bu maça
bakmıyorum!
Fenerbahçe o sezon dört mağlubiyet aldı: Trabzon,
Kayseri, Gaziantep, Ankaragücü’ne yenildi.
Trabzon’daki maçın hakemi Bünyamin Gezer idi.
Ankaragücü maçının hakemi Kuddusi Müftüoğlu
idi.
Aslında… “Şike var” denen 2010-2011 sezonunda
Fenerbahçe hakemleri de yenerek mi şampiyon
oldu?
Ne mi demek istiyorum…